Çocukluğumun Sevdası: Atari

4 Ağustos 2012 Cumartesi § 0

Yıl bilmem kaç... Okula başlamış mıyım, başlamamış mıyım hatırlamıyorum. O yıllar yani. Amcamlara gitmiştim, eve girdiğim anca ilk defa gördüğüm bir şeyle karşılaşmıştım; atari.



Atari nedir bilmezdim. İlk defa gördüğüm için sessizce kuzenleri izledim. Çok hoşuma gitti ve o günden sonra atari aldırmak için evde çok yoğun çalışmalara başlamıştım. Bunu mutlaka aldırmam gerekiyordu..

O günden sonra aradan biraz zaman geçti. Kuzenler yeni atari modeli almışlardı. Yanlarına gittiğimde "Street Fighter" oynuyorlardı. Oyuna tutulmuştum. O gün atari isteğim içimde daha da arttı, durdurulamaz bir hal almıştı.

Babama bu konuyu bir kez daha açmıştım. Babam İzmir'e gideceğini, kağıda ismini yazmasını söylemişti. O an havalara uçuyordum. İşin komik yanı ise kağıda "atari" yerine "Sitrit faytır" yazmamdı :) (Şu an bile o günü çok net hatırlıyorum)

Babam İzmir'den eli boş dönmüştü, bulamadım demişti. Ben pes eder iyim? Daha çok baskı kurup nihayetinde aldırdım bir tane. İlk olarak bol bol "Street Fighter" oynamaya başlamıştım. Süper Mario ve Tank'a da çok fena sardığımı hatırlıyorum.

Zamanla yeni oyun kasetleri aldıkça yeni yeni oyunlarla tanışmıştım. Adventure Isand ve bir futbol oyunu tutkum olmuştu.

Artık atarim olduğuna göre başından kalkar mıyım? Sabah akşam oynardım. Ta ki atarinin iki kolunu da bozana kadar :) Kollar bozuldu, yalvar yakar yenisini aldırttım. Aldıklarım bozuldu ben yenisini aldırttım. Bu böyle devam etti.

Sahiden de o zamanlar atari satanlar atarinin kendisinden çok atari kollarından çok kar etmişlerdir. Şimdi düşündüm de ne de çok atari kolu bozmuşum..

Bir gün oyundan oyuna gezerken babamın dikkatini "Galaksi" oyunu çekmişti. Bir kaç kez oynadıktan sonra tutkulusu oldu. İşten gelip oynardı. Ciddi ciddi babamla atari kavgası yapardık. Bir ara dayım da babamı bu oyunu oynarken gördü o da oynamaya başladı. Ve böylece aralarındaki ezeli rekabetin temeli atılmış oldu. Bol bol iddiasına oyunda kapışırdılar. Allah'tan o zamanlar adaptör ısınması vardı da atari başından kalkardılar.

Adaptör ısınması atari oynayanlar için kabustu. En zor oyunları oyna, o kadar bölüm ilerle ama adaptör ısındığı için mecbur oyunu kapat. Ve de her şey normale döndüğü zaman oyuna baştan başla. Kabus gibiydi... Arkadaşları evime davet ederken, adaptörü varsa getirmesini söylerdim Biri ısındığı zaman diğeriyle devam etmek için. Oyun bozulurdu ama olsun biz yine de eğlenmemize bakardık.

O sıralar elime nereden geçtiyse çocukların rüyası, hayallerinin baş kahramanı Tsubasa Ozora'nın oyuna elime geçmişti. Sevinçten havalara uçuyordum. Resmen oynadığım tek oyun olmuştu. Arkadaşlarıma da oyundan bahsettiğim zaman oynamak için can atar olmuşlardı. Ben arkadaşların evine gider, onlar bize gelirdi.

Hiç unutmam mahallede bilgisayarı olan arkadaşı evine davet etmişti. O zamanlar bilgisayar görmek büyük bir şey olduğu halde biz bilgisayarla ilgilenmeyip, Tsubasa oynardık. Ey gidi..

Atarinin bendeki yeri hala daha farklıdır. Çocukluğumda kalmadı.. Hala daha bilgisayarıma atari programı kurup, o zaman oynadığım oyunları oynarım. Hatta çoklu oynanan oyunları kuzenlerimle birlikte oynarım. Oyunları oynarken anılardan, oyunu eskiden oynadığımız zamanlardan bahsetmeden olmaz tabi..

Şimdiki nesiller Play Station sevdalısı olasalar da bir atari sevene göre Play Station bir Alex değildir.. Son sözü budur.

What's this?

You are currently reading Çocukluğumun Sevdası: Atari at Kendi Haline Karalamaca...

meta

§ Leave a Reply